Sorumlu bireylerin belirleme edilmesi ve uluslararası yargı önüne çıkarılması amacıyla çalışmalarımız sürüyor. Sednaya’yı gelecekte bir anıt müzeye dönüştürmeyi planlıyoruz,” dedi. Bu açıklamalar, Suriye’de yaşanan insan hakları ihlallerinin unutulmaması ve sorumluların hesap vermesi gerektiği mesajını veriyor. TÜRKİYE’NİN BÖLGEDE Kİ GÜCÜ Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Culani, Türkiye’nin Suriye’deki yeni dehemmiyetde oynadığı merkezi role ilgi çekti. El-Culani, yaptığı bildirimde, “Atacağımız her adımda Türkiye’nin desteğini alabilmek mühim. Suriye’nin tekrar inşa edilmesinde Türkiye ile ortak çalışma arzusundayız.” dedi. Bu açıklamalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenebileceği ve Suriye’nin geleceği amacıyla ortak bir vizyonun oluşabileceği tarafında umutları artırdı. Son günlerde Şam ve etrafında yaşanan siyasi ilerlemelerde Türkiye’nin belirleyici bir rol oynadığı gözlemleniyor. Suriye Milli Ordusu’nun Özgürlük Şafağı Harekâtı ile terör örgütlerine karşı yürüttüğü başarılı operasyonlar, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini bir kez daha meydana koydu. Bu operasyonlar vasıtası ile bölgedeki emniyet sağlandı ve siyasi proses amacıyla mühim bir zemin hazırlandı. TEKRAR BİR GELECEK Suriye’de yaşanan köklü değişim, uzun yıllardır savaşın izlerini taşıyan bölge halkı amacıyla yeni bir umut ışığı oldu. Hızlı bir şekilde tekrar inşa sürecine girilmesi hedeflenirken, bölgedeki güvenliğin sağlanması, sosyal hayatın tekrar düzenlenmesi ve uluslararası toplumdan daha çok destek alınması büyük ehemmiyet taşıyor. Suriye’nin geleceği, hem bölgedeki hem de küresel çaptaki aktörlerin ortak çabalarıyla şekillenecek. Ülkenin tekrar yapılanma süreci ve istikrara kavuşması, yalnızca Suriye halkı amacıyla değil, aynı vakitte çevresel ve küresel barış amacıyla de kritik bir dönüm noktası olabilir. Bu başarı hikayesi, başka çatışma mekanlarıne de ilham kaynağı olabilir. Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.