Merhumun geleneksel yükümlülüklerinden biri olan defin, aynı zamanda İslam’ın insana verdiği değeri gösteren dini bir yükümlülük niteliğini de taşımaktadır. Bunun da tıpkı cenaze namazı gibi bir görev olması, bu görevin herkes tarafından olmasa da toplum adına bir grup veya kurum tarafından yerine getirilmesi gerektiğini göstermektedir. Kur’an-ı Kerim’de bu işlemi Allah’ın insanlara öğrettiği ve Hz. Peygamber’in, kardeşinin cenazesinden nasıl kurtulacağını ancak Allah’ın gönderdiği karganın hareketi sayesinde öğrendiği belirtilmektedir. Âdem oğlu, “Yazıklar olsun bana! Ben bu karga kadar büyük müyüm de kardeşimin cesedini gömemez miyim?” dediği rivayet edilir (Almayda 5/31). Diğer ayetlerde ölünün defnedilmesinin gerekliliği dolaylı olarak dile getirilmektedir (bk. Taha 20/55; el-Mursalat 77/25-26; Abese 80/21-22). Çünkü ölüyü toprağa gömmek, çevre temizliği, sağlık, insan onurunun korunması, ölümün anılması gibi pek çok hikmeti bünyesinde barındırır. Görevi ve yeni bir hayatın başlangıcını sembolize eder. Onlara göre merhum, defin şekilleri ve usulleri fıkıh kitaplarında uzun süre ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu konudaki mevcut bilgi ve prosedürler prensip ve amaç bakımından benzer olmakla birlikte, yerel kültür ve geleneklerdeki değişiklikler nedeniyle zaman zaman farklılık gösterebilmektedir. Önemli bir sebep olmadıkça cenazelerin ve cenazelerin defnedilmesinin geciktirilmesi