enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,3743
EURO
36,4897
ALTIN
2.999,93
BIST
10.075,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
11°C
Pazartesi Çok Bulutlu
15°C
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Açık
16°C

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Fakir bir ailede zor şartlarda okudum


Öğretmenler; yer çekimi enerjisiyle öğrencilerini yörüngede tutar, termal enerjiyle iç yaşamlarını ısıtır, duygu ve düşüncelerini paylaşır, ışık enerjisiyle karanlığı dağıtır. O, bilginin, irfanın, irfanın, hayal gücünün ışığını veren, öğrencilerin akılcı düşünmelerini, olay ve gerçekleri objektif bir bakış açısıyla değerlendirmelerini ve sorumlu davranmalarını sağlayan olağanüstü bir insandır. “Çocuklarımızın yüreğine dokunan dikenler ayaklarımızdır.” “Ektiğimizden ya da hasat etmediğimiz yerden çıkarlar.” Öğretmek sevgi işidir. Aşk onun özüdür. Mesleğimizin temeli ve esası sevgidir. Başarımızın sırrı ve hayatın anahtarı sevgidir. Öğretmenler; sevgiye, ilgiye, bilgiye dayalı bir anlayışla eğitim inşa ederler. Necdet Akboah’ın kaleme aldığı Züleyha Öğretmen’in unutulmaz ve insani hikâyesini okurken bize katılın.
“Adım Züleyha. Bor adında fakir bir ailenin kızıyım. Zor şartlarda okudum ve öğretmen oldum. İlk işim Malatya Pütürge’de üç yıl çalıştım. Hayatımda görmediğim ve göremeyeceğim bir ilgi, alaka ve şefkatle beni kucakladılar. Okulda tek odalı küçük bir yurda yerleştim ama orada hiç uyumadım. Köyün rahmet meleği İmihan Teyze ve yaşlı kocası Derviş Amca da bizde kalacak. “Sizi asla yalnız bırakmayacağız” dediler. Ben o ailenin kızı oldum. Belli bir ailenin kızı gibi ben de aynı şeyleri hissettim. Bizi yedirdiler, suladılar, hastalandılar, ağladılar, güldüler ve biz bunların hepsini birlikte atlattık. Türkçenin sadece yarısıyla anne-babam oldular. Yarı Kürtçe konuşarak onun en yakın arkadaşı ve yoldaşı oldum… Üç yıl sonra memleketim Bor’a transfer edildim. Ayrılığımız acı ve gözyaşlarıyla doluydu. Bol’a yerleştim ve evlendim. Annem Lee Mihan’a davetiye gönderdim. Davetiyenin üzerine çeyrek altın yapıştırıp bana gönderdi. Aile şok oldu. Bu nasıl bir sadakat? Bunun burada pek sık göremeyeceğiniz bir şey olduğunu söylediler. Çok etkilendim. Bir süre sonra oğluma hamile kaldım. Lee Mihan’ın annesini aradım ve ona durumu anlattım. Havaya atlayıp bağırdı. Bir torunu olacağını söyledi. “Lütfen bana torunum 40 yaşına girer girmez Pyturge’e geleceğine söz ver, tamam mı?” dedi.
Bir gün kızım beni aradı ve konuşamayacak kadar hastaydım. “Kızıma söyleyeceğim, o da sana mesaj atacak” dedi.
Bunu hamileyken yazdım ama durumum çok iyi. Biraz hasta hissediyorum ama önemli bir şey değil. Her zaman mektuplar yazdım ve her zaman güzel yanıtlar aldım. Oğlum doğdu. 20 gün geçti. Babam Borlu Ahmet ve babam Puturgheli Derviş’in adını verdim ona.
Bu sefer İmihan’ın annesiyle görüntülü görüşme yapıp torunumu ona göstermeye karar verdim. Fotoğraftaki kişi genç bir kadın. Annem Lee Mihan dedim. Kaybettik dedi. Yıkılmıştım. Ona nasıl ve ne zaman diye sorduğumda dört ay olduğunu söyledi. “Aylardır kiminle yazışıyorum?” diye sorduğumda kızı, “Anne, Züleyha hamile. Lütfen bana hastalığımı, ne kadar kötü olduğumu söyleme.” dedi. Hamileliğine ve çocuğuna zarar geleceği için öfkelenecektir. Yazdığımı hayal et. Ölsen bile doğana kadar saklan. Bir gün buraya geldiğinde elindeki tebeşirle geldiğimi mezar taşıma yaz lütfen. aman tanrım. Bu ne kuvvet, bu ne merhamet, bu ne büyüklük… Putulgeh kızı Züleyha bacı, bu topraklar, Dar-ul-Rifat senin yurdundur. Pyuturge, acılara, zorluklara ve gurbet diyarlarına uzun yolculuklara göğüs germiş annelerin izleriyle doludur. Bu insanlar kalbinizde iz bırakır. Kalplerinde söz bırakırlar. Ve geriye közler kalıyor… Hayat hikayesi budur arkadaşlar, bir ay önce yazmayı düşünmüştüm. Dr.Züleyha’nın çocuğa süt vermesi halinde sinirlenip zarar verebileceğini düşündüm. Bana geldi ama telefon numarasını kaydetmediğim için ortadan kayboldu. Eğer bunu okursa ve bana ulaşırsa ben de İmihan Ana’nın mezarını ziyaret edeceğim…