“Kim o diye seslendim, ancak yanıt alamadım. Korkum giderek artıyordu.” Yanımda telefon yoktu ki kimi arayabilecektim. Nihayetinde kapıyı açtım… Karşımdaki kayınpederimdi. Bir an için elinden kurtulmayı başardım ve salona doğru yöneldim; tam kapıyı kapatıp kilitleyecekken, arkamdan yetişti. Kurtuluş amacıyla çaba sarf ediyordum. Bunu hangi amaca hizmet ettiğini ifade etsem de, umursamıyordu. Elektrik kesintisi nedeniyle ev bir miktar karanlıktı… Bu durumdan yine kurtulmayı başardım ve mutfağa doğru yöneldim. Mutfağa vardığımda, karanlıkta elimde bir b-ı-ç-ak buldum ve onu savurmaya başladım; birkaç kez de s-a-p-ladım. Zira o anda ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. Yere yıkıldım, o anda derin bir şok yaşadım. Derhal dışarıya adım attım. Kapıdan dışarıya haykırmama rağmen, sesime karşılık veren kimseyi bulamadım; bu nedenle evime geri döndüm. Hemen e-ş-imi cep telefonuyla aradım. Kadın, daha önce kayınpederini polise ihbar etmişti; kayınpederi ise hayatını ka-y-b-etti. Bu durum neticesinde kadın tutuklandı ve yargı süreci başladı. Asıl dikkat çekici an, mahkemede kararın açıklanacağı zamandı. O. B.’ye eklemek istediği başka bir husus olup olmadığı soruldu. Farklı bir ifade vermediğini belirtti. Kararın mahkemeye bırakıldığını ifade etti. Öte yandan, e-ş-i, karısının babasını -ö-l-d-ü–rme niyetiyle şikayette bulundu. S.B. İddia edilen eşinin babasını öldürdüğü gerekçesiyle şikayetçi olduğunu yineleyen O.B., duruşmanın karara bağlanması sırasında, hakim tarafından tutuklu olarak tespit edilmiştir. “Adlı genç kıza TCK’nın 27. maddesi uygulanacaktır.” Maddesi uyarınca, yasal savunmada sınırın aşılması, gerekçesi makul bir heyecan, korku ya da telaş ise, faile ceza verilmemesi kararı uygulanmıştır. O.B. Söz konusu bayan, tam on yıl süresince cezaevinde kalmıştı. Kadına tahliye kararı verilmiştir.