Hücre bünyesinde değişiklığa niçin olarak kanser hücresine dönüşmesini gerçekleştiren şartlar oluştuğunda, potansiyel olarak trilyonlarca hücreden rastgele birisinde kanser başlayabilir. Bu şartların oluşması fazlalıkla uzun seneler aldığından ya da yaşlanmış doku ortamlarında daha mümkün olmasından genelde kanser hastalığı ileri yaşlardaki şahıslarda meydana çıkar. Fakat kalıtsal yatkınlık ya da kanserojenlere aşırı maruziyet hallerinde daha erken yaşlarda gelişmesi de mümkündür. Hem de çocuk yaş grubuna özgü kanser çeşitleri de mevcuttur.Kanser birtakım hallerde sessiz ilerleyebilirKanser dokusu kaynak aldığı organa göre karmaşık sendromler verebilse de, aynı organ kanserleri arasında bile varbulunduğu anatomik lokalizasyona bağlı olarak değişik semptom ve sendromler meydana çıkabilir. Örneğin; midenin girişine yakın bir tümör yutma zorluğu, çıkışına yakın olan inatçı bir kusma sebebi olurken, orta bölge urları hiçbir sendrom vermeden yalnızca anemi ile kendisini belli edebilir. Bu misaller çoğaltılabilir.Kansere eşlik eden ortak semptomlar olabilirKanser hastalığına eşlik edebilen birkaç semptom ve bilgi olabilir. Bunlardan başlıcaları; izah edilemeyen halsizlik, bitkinlik, anemiye işaret eden solukluk, kilo kaybı, ateş ve terleme, cilt ve göz aklarında renk değişimleri, karın ya da uzuvların genişlemesi gibi beden ölçülerinde izah edilemeyen değişikliklerdir.
Hem de bedenin rastgele bir yerinde el ya da gözle fark edilebilen yumru ve kitleler, iştah, yeme, ufak ya da büyük Abdest gibi natural fonksiyonlarda fark edilen her türlü normal olmayan durumlar bir kanser habercisi olabilir. Bu amaçla eksper bir doktor doğrultusundan değerlendirildikten sonra kanser teşhisi yapılabilir. Bunlara ek olarak kanserin yerleştiği organlara özgü birtakım sendromler de kaydedilebilir. Örneğin; kuru ve uzun süren öksürük, kanlı balgam ve solunum hareketlerinde ağrı, bir akciğer tümörü habercisi olabiliyorken; baş ağrısı, dengesizlik ve görme sorunu bir baş içi tümörüne, idrarda kan görülmesi ise bir üriner sistem tümörüne işaret edebilir. Kan kanseri ve endokrin sistem kanserleri son derece atarzık (düzensiz) seyirli olabilir. Bu sendrom ve bilgilerin çoğu iyi huylu hastalığa da eşlik edebileceğini bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır. Değerlendirme kesinlikle bir eksper doktor doğrultusundan yapılmalıdır. Arada sırada primer (birincil) kanser rastgele bir semptom ya da bilgi vermediği halde, ilk sendrom metastazlara (sıçrama) bağlı olarak meydana çıkabilir. Bunlar birtakım lenf bezlerinin büyümesi, karaciğer büyüklüğü, beyin metastazlarına bağlı nörolojik sendromler, kemik ağrıları ya da kırıkları, karında sıvı toplanması gibi çok değişik sendromler olabilir. Kanser çeşitleri organa ve köken aldığı hücreye göre çeşitlenir Kanserler bir yandan yerleştiği organın adıyla anılırken, başka yandan köken aldığı hücre tarzına göre patolojik açıdan değişik adlandırılırlar. Bu değişik oluş urların biyolojik davranış ve tedavi yöntemleri cevaplarına da yansır. Örneğin; birtakım kanser çeşitleri varbulunduğu yerde agresif davranırken öteki süratle metastaz yapma potansiyeline sahip olabilir. Bazı kanser çeşitleri lenf yolu ile yayılmaya eğilimli iken, başkaları kan yolu ile yayılmayı sevebilir. Cerrahi yollarla tedavi edilebilen kanser çeşitleri de olabildiği gibi kemoterapi ya da radyoterapiye iyi cevap verebilenleri de vardır. Son senelerde son derece ilerlemiş patolojik incelemelerle tümör hücrelerinin alt karakteristikleri araştırılarak yüzlerce değişik tümör tarzı tanımlanmakta ve onların biyolojik davranışları ön görü edilmeye çalışılmaktadır. Sigara ile mücadele, kanserden korunmada birincil ciddiye sahip Kanserle mücadelede alınabilecek tedbirler 2 gruba ayrılır. Bunlar; primer (birincil) korunma ve sekonder (ikincil) korunma olarak adlandırılır. Tabi kanserden korunabilmenin ilk aşaması hastalık ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmaktan geçer. Bu amaçla bilhassa önlenebilir bölgesel faktörler konusu ile ilgili toplumun eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve devletin koruyucu düzenlemeler getirmesi şarttır. Hem de aşılama ile birtakım bulaşmaların önüne geçilerek kanser oluşmadan tedbir alınabilmesi de mümkündür. Bu yüzden toplumun kansere karşı aşılama konusu ile ilgili da bilgi sahibi olması gerekir. Sigara ile mücadele bu hususta birincil ciddiye sahiptir. Bütün kanserler arasında sıklık açısından birinci sırada gelen akciğer kanseri ile sigara teması doğru orantılıdır. Bunun dışında gırtlak (larinx), baş-boyun, mesane, mide ve pankreas kanserleri ile tütün arasında güçlü bir temas söz konusudur. Obezite ile başta meme ve pankreas kanserleri olmak üzere çoğu kanser türü arasında pozitif temas bulunduğu bilinmektedir. Bu yüzden beslenme ve egzersiz düzenlemeleriyle obezite ile mücadele kanserden korunma adına son derece önemlidir. Temiz hava ve içme sularının korunması adına yapılacak çalışmalar haricinde radyasyondan uzak kalınması da halk sağlığı adına gereklidir. Çalışma ortamlarına ait tehlikeler de kanserden korunmada rol oynar. İşçi güvenliği adına alınabilecek tedbirlerle çoğu insan kanserden korunabilir. Bütün bu tedbirler kanserle mücadelede primer (birincil) korunma olarak adlandırılır.