Sen bana torun veremedin, artık düş yakamızdan, oğlumun ayağında terliksin bir meyvesiz ağaç gibisin. Bir ömür boyu çocuk yapmanı bekleyemem; meyvesiz ağaçlar, bir süre sonra budanır. Altı yıl boyunca çok bekledik, ama artık yeter. Görümcem bu durumu kabullenemiyordu; “Düş kardeşimin yakasından, ben ona çocuk verecek birini bulurum,” dedi. Eltim ise, “Seni alacağımıza keşke bacımı alsaydık, sen gittiğinde bir çocuk bile veremedin,” diye sitem etti. Eşimi çok sevdiğim için, kim ne derse desin, her şeye katlanmaya çalıştım; sessiz kaldım, saygımı eksik etmedim.
Bir gün temizlik yaparken eşimin sağlık durumu hakkında bir bilgiye rastladım. Kız kardeşim doktoruna göstermiş ve doktor “Sperm sayısı düşük, bu hasta tedavi olmazsa çocuk sahibi olamaz,” demiş. Bunu eşime söyledim, “Tedavi olalım, çocuk sahibi olalım,” dedim ama o aniden delirdi, beni alıp aileme götürdü. “Ben de ailemde çocuğu olmayan birini istemiyoruz,” diyerek, beni geri gönderdi. Oysa ben eşimi çok seviyor, böyle bir tepki beklemiyordum. “Mahkemeye ver, ayrıl benden, düş yakamdan,” dedi. Bu beklenmedik tepki karşısında o kadar üzüldüm ki, resmen yıkıldım. Son çare olarak mahkemeye verdim.
Mahkemeden bir hafta önce, trafik kazasında görümcemin eşi hayatını kaybetti. Görümcem yaralıydı, ardından mahkemeden bir hafta sonra da o vefat etti. Kaynanam, üç çocukla baş başa kaldı. Ne yazık ki bununla da kalmadı; mahkemeden bir ay sonra da eltimin vefatı gerçekleşti ve onun da üç çocuğu vardı. Kaynanam, toplamda altı toruna bakmak zorunda kaldı. Yıllarca çocuk doğurmadığım için başımın etini yedi ama şimdi, “Al sana altı çocuk,” dedim. “Mazlumun ahını alma, çıkar aheste aheste.”
Eski eşim için birçok kişi sıraya girdiğini düşündü, ama olmadı. Kendinden on beş yaş büyük, iki çocuklu bir dul kadınla evlendi ama onun da çocuğu olmadı. Belki onlara aşırı değer verdiğim için bu tür şeyler yaşandı. Yeni gelin, kaynanama, “Benim evime izin almadan gelme,” demiş. Eğer canı istemezse, “Uygun değilim,” diyerek evime de almazmış.
Bana gelince, yeniden evlendim. Bir kızım ve bir oğlum oldu. Eşim bana büyük değer veriyor, şükürler olsun ki mutluyum.