enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,5701
EURO
37,0058
ALTIN
3.096,24
BIST
10.029,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
11°C
Perşembe Az Bulutlu
12°C
Cuma Hafif Yağmurlu
11°C

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Esimle ben tayinlerle birçok il ilçe dolaştıktan sonra


Marmaris’teki yazlığına gideceğini ve bir ay içinde boşanma davası açacağını söyledi. Oturduğumuz ev bana kalırken, Marmaris’teki ev onun olacaktı. Hastalığın ciddiyetini henüz tam kavrayamamışken, bu haber yüreğime bir kurşun gibi saplandı. Söylenecek bir şey yoktu; eşim boşanmada kararlıydı.
Kısa sürede geçimsizlik gibi bahaneler bulmam gerekiyordu. Hastalığım nedeniyle boşanmak zorunda kalacak olmam kalbimi çok derinden yaralıyordu.
28 yıl boyunca hayatımda olan eşim, beklemediğim çok ağır bir darbe ile gitmişti.
Birinci katta oturduğumuz evin küçük bahçesine bakarken, yaşadıklarımın bir kâbus olmasını dileyerek, sessiz gözyaşlarım dökülürken Tanrı’dan güç ve dayanma iradesi dilerdim. O an, Tanrı’nın izniyle iyileşip normal hayatıma döneceğime dair içimde büyük bir inanç oluştu. Apartmanın küçük bahçesi, tohumlar, çiçekler ve sebzeler benim yaşam sevincim haline gelecekti. Ve gerçekten de öyle oldu.
Eşim giderken komşulara, yazlıktaki evi tadilat amacıyla gittiğini söylemişti.
Ben de bir çapa alıp işe koyuldum.
İlk günler on dakikada nefes nefese kalıyordum, ama zamanla bu süre uzadı. On beş gün içinde çapa işini tamamladım, gübre aldım ve toprağı ekilmeye hazır hale getirdim.
Komşular da heveslenip bana yardım etmeye başladılar. Bahçeyi tohumlar ve saksı çiçekleriyle doldurduk. Nisan ayında tohumlar filizlenmeye başladığında, yaşadığım mutluluğu ömür boyu unutmayacağım. Bir aydan fazla zaman geçmişti, bu süre zarfında boşanmaya ve yalnız bir hayat kurmaya alışmaya çalışıyordum.
Arada sırada hastalığı yüzünden eşi tarafından terkedilen başka birinin olup olmadığını düşünüyordum.
Bahçem yeşerdikçe benim de iyileştiğimi hissediyordum.
Mayıs ayının ortalarında hastaneden bir telefon aldım. Tahlillerle ilgili olduğunu düşündüğüm için gittim ve yaşamımın dönüm noktasını orada yaşadım. Eşim, Manisa’ya giderken Sabuncubeli’nde bir trafik kazası geçirmişti ve yoğun bakıma alınmıştı.
2010 yılı Mayıs ayının o ılık perşembesi, benim hayatımda bir dönüm noktası oldu. Doktorlar, eşimin durumunun ağır olduğunu, her şeye hazırlıklı olmam gerektiğini söylediler.
Bu esnada, telefonunu bana verdiler. Akşamüstü saat beş civarında eşimin telefonu çaldı. Arayan avukatıydı; eşim boşanma vekâleti vermek için geleceğini söylemiş, gecikince avukat merak edilmişti. Ben de eşim olduğumu belirtmedim. Ağır bir kaza geçirdiğini ve hastanede olduğunu söyledikten sonra telefonu kapattım. Ama kafam allak bulak olmuştu.
Eşim boşanmak amacıyla vekalet vermek için gelirken bu kazayı geçirmişti.