enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,8789
EURO
36,7869
ALTIN
3.046,64
BIST
10.142,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
9°C
İstanbul
9°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Parçalı Bulutlu
10°C
Cumartesi Yağmurlu
11°C
Pazar Hafif Yağmurlu
9°C
Pazartesi Az Bulutlu
10°C

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

İbretlik


Sonrasında kalktı ve yavaşça ikindi namazını kıldı. Yaşça büyük olan adam, genç mahkûmun namazını bitirmesini bekledi. Onunla daha yakından tanışmak istiyordu. Fakat genç, ikindi namazını bitirmesine karşın namaz kılmaya devam etti. Nihayet namazını tamamladıktan sonra oturdu. Yaşça büyük adam biraz daha yanına yaklaştı. -Nedir o çoktan kıldığın namaz? Biliyorsun ikindi namazından sonra kılınan nafile bir namaz yoktur, değil mi? Genç bir vakit yanıt vermedi, sonra sakin bir sesle: -Kaza namazı, dedi. -Ne zaman kazaya bırakmıştın? diye sordu yaşça büyük olan adam. -Gözaltındayken, dedi. Bu cümleyi söyleyince sesi yavaşladı ve gözleri uzaklara dalıp gitti. Yaşça büyük olan adam, genci üzmek istemiyordu, ama hislerini denetim edemedi. -Ne kadar vakit gözaltında kaldın? -Yirmi dokuz gün. -Allah aşkına, yirmi dokuz gün mü? -Evet, tam yirmi dokuz gün. -İşte o yirmi dokuz günlük namazımı kaza edeceğim. -Kıldıramamışsındır, belki de fırsat vermemişlerdir? Genç bir vakit sustu ve sonra yaşça büyük adama döndü: -Aslında namazlarımı kıldım, bir tek vakit bile kaçırmadım, ama… -Ama ne? -Ama namazın şartlarını kusursuz yerine getiremedim, hep eksiklikler vardı… Çoğu zaman Abdest alamadım, teyemmüm etmek mecburiyetinde kaldım. -Olsun, teyemmüm de kabul edilir, değil mi? -Fakat toprak bile bulamadım teyemmüm için, bazı durumlarda beton duvarı, bazı durumlarda demir kapıyı ellerimle sıvazlayarak teyemmüm ettim. Bu da kabul olur mu? -Ne demek kabul olmaz oğlum, kuşkusuz kabul edilir. -Kıbleyi de bilemiyordum, sordum ama yanıt vermediler… Üstelik namazın başka rükünlerini de yerine getiremiyordum. Ellerim ve ayaklarım bağlıydı, rüku ve secde gerçekleştirmek nerdeyse imkansızdı. -Olsun, olsun, gene de senin kıldığın bu namaz kabul edilir, dedi yaşça büyük olan adam. Gençin ses tonu değişmeye başladı, gözleri yaşardı ve ağlamak üzereydi. -Sen hep kabul edilir dedin ama amcacığım! dedi ve… Bir an sustu. Daha sonra değişik bir tonla devam etti. -Bilir misin, gözaltında geçirdiğim yirmi dokuz günün on beşi, tamamiyle çıplaktım, soyup soğana çevirmişlerdi beni… Onlara yalvardım, ne olur, Allah aşkına, bir tek külot bile verseniz. En azından namaz kılabileceğim bir şey olsa… Ama vermediler.. İşte o şekilde kıldım namazlarımı!.. Mümkün bulunduğu kadar toparlanıp avret yerlerimi örtmeye çalışıyordum, ama bazı durumlarda onu da yapamıyordum, zira bileklerimden asılıydım. İşte bu şekilde namaz kılıyordum… Ortalığı oldukça bir müddet sessizlik kaplamıştı, delikanlı yaşça büyük olan adamdan yanıt bekliyordu, bu namazları kaza etmesi gerekmiyor muydu? Yaşça büyük olan adam başını kaldırdığında; göz yaşlarının baştan sona yüzünü ıslattığını gördü, ağlıyordu, ağlıyordu, sarsılarak hıçkırıyordu… Sonra aniden doğruldu ve delikanlının omuzlarından kuvvetlice tuttu ve kendine çekti: -Bana bak delikanlı!.. O namazları katiyen kaza etmeyeceksin… O namazları alıp Allah’nın huzuruna varacaksın. “Allahm, sana bunları getirdim.” Diyeceksin… Biliyor musun, belki hayatında kıldığın en mühim namazlar, senin bu namazların olacak… Yaşça büyük olan adam aniden durdu ve sordu; adın ne senin, nerelisin, ne iş yaparsın, suçun neydi? -Adım: MUHSİN YAZICIOĞLU… Suçum: VATANI SEVMEK… Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.